‘Hangi projesin sen, nesin, git kardeşim, otur çoluğunun çocuğunun yanında, ayakkabı kutularındaki parayı say” şeklindeki sözler cumhurbaşkanına hakaret suçunu oluşturmaz.

Müdahale eğer bir siyasetçinin ifade özgürlüğüne yönelik ise başvuruların çok daha sıkı bir denetimden geçirilmesi gerekir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 19.10.2021, 2017/1106 Esas, 2021/481 Karar

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 16. (Kapatılan) Ceza Dairesi Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 3-286
Sanık … hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca sanığın beraatine ilişkin … 12. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22.03.2016 tarihli ve 3-286 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesince 19.04.2017 tarih ve 4661-3740 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 08.06.2017 tarih ve 207048 sayı ile;
“…
Sanığın suç tarihinde … ili Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı .nünde yaptığı konuşmada ‘Bu hükümet Allah’ın kitabında mı var … Türkiye’nin başına bela olacak diye. Özel mi gönderildin, hangi projesin sen nesin git kardeşim otur çoluğunun çocuğunun yanında ayakkabı kutularındaki parayı say ömrünü tamamlarsın zaten’ sözleri ile Cumhurbaşkanının ülkenin başına bela olacak bir proje olduğunu ve yine Cumhurbaşkanının doğrudan süjesi olmadığı bir soruşturmaya atfen yolsuzluk yaptığını iddia ederek, “onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde bir fiil veya olgu isnat etmek” suretiyle ağır eleştiri ve fikir özgürlüğünün sınırlarını aştığı ve bu şekilde atılı suçu işlediği…” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.

CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesince 28.09.2017 tarih ve 1777-4996 sayı ile itiraz nedeni yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamında;

“…
Bir eylemin hukuk düzeni tarafından cezalandırılması ancak onu hukuka uygun kılan diğer bir anlatımla hukuka aykırılığı ortadan kaldıran bir nedenin bulunmamasına bağlıdır. Bu kapsamda, basın yoluyla işlenen suçlarda hukuka uygunluk nedeni oluşturan haber verme ve eleştiri hakkı üzerinde de durulmasında yarar bulunmaktadır. Temelini Anayasa’nın 28 ve devamı maddelerinden alan haber verme ve eleştirme hakkının kabulü için, açıklama veya eleştiriye konu olan haberin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamu ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekliyle konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması gerekir. Düşünce özgürlüğü ve dolayısıyla eleştiri, demokratik toplumlarda vazgeçilmez bir haktır. Toplumun ilerlemesi ve yararı için zorunludur. İfade özgürlüğü sadece lehte olduğu kabul edilen veya zararsız veya ilgilenilmeye değmez görülen haber ve düşünceler için değil, devletin veya nüfusun bir bölümünün aleyhinde olan, onları rahatsız eden haber ve düşünceler için de uygulanır. Bu demokratik toplum düzeninin ve çoğulculuğun gereğidir. Eleştiri de kaynağını bu özgürlükten alır, eleştirinin doğasından kaynaklanan sertlik suç oluşturmaz, eleştiri övgü olmadığına göre, sert, kırıcı ve incitici olması da doğaldır.

Ancak, eleştiri hak ve görevi k.tüye kullanılmamalı, yazıda küçültücü, incitici, abartılı sözlerden kaçınılmalıdır. Sayılan öğelerden birisinin olmaması hâlinde, haber verme ve eleştiri hakkından söz edilemeyecek, eylem hukuka aykırı olacaktır.

Bu kapsamda, Devletin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamının da diğer anayasal ve yasal kurumlar gibi eleştiriye açık olması doğaldır.

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

CHP … İl Başkanlığınca terör olaylarının artması ve ülkemizin çeşitli yerlerinden şehit haberleri gelmesi üzerine, 09.09.2015 tarihinde terör olaylarını protesto etmek amacıyla düzenlenen toplantıda CHP … İl Başkanı olarak görev yapan sanık …’ın ”.ldüremezsin benim mehmetçiğimi, .ldüremezsin benim polisimi, bize düşmanlık tohumu atamazsın”, ”400 vekile 400 şehit hesabımı yaptın”, ”Allah’ın kitabında mı var … Türkiye’nin başına bela olacak diye ”, ”Hangi projesin sen, nesin, git kardeşim, otur çoluğunun çocuğunun yanında, ayakkabı kutularındaki parayı say”, ”Sana mı kalmış Aleviliği yerde aşağılamak” şeklinde sözleri söylediği olayda; Demokratik bir toplumda siyasetçilere diğer siyasetçileri, hükümet mensuplarını ve kamu görevlilerini eleştirme ve onlar hakkında yorum yapma hakkı tanınmış olduğu, seçmenlerini temsil eden, onların taleplerini, endişelerini ve düşüncelerini politik alana aktaran ve çıkarlarını savunan, seçilmiş kimseler için ifade özgürlüğünün özellikle değerli olduğu, bu sebeple müdahale eğer bir siyasetçinin ifade özgürlüğüne yönelik ise başvuruların çok daha sıkı bir denetimden geçirilmesi gerektiği göz önüne alındığında ve sanığın konuşma içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sözlerinin ağır eleştiri niteliğinde olup mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyuta ulaşmadığı, bu nedenle sanığa atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı kabul edilmelidir.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının haklı nedene dayanmayan itirazının reddine karar verilmelidir.

Yorum bırakın